BOYABAT YAYLACIK SİTESİ
yaylacık menü  
  ANA SAYFA
  ANKETLER
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  VEFAT EDENLER
  2008 İSTANBUL KEŞKEK GÜNÜ RESİMLERİ
  YAYLACIK TANITIM
  ASKERLERİMİZ & ÇANAKKALE VE İSTİKLAL ŞEHİTLERİMİZ
  YAYLACIK RESİMLERİ 1
  YAYLACIK RESİMLERİ 2
  YAYLACIK RESİMLERİ 3
  YAYLACIK RESİMLERİ 4
  YAYLACIK RESİMLERİ 5
  YAYLACIK VİDEOLARI
  YAYLACIK YAYLA RESİMLERİ
  ÇETMİ RESİMLERİ
  ÇETMİ YAYLA RESİMLERİ
  BOYABAT TANITIM
  BOYABAT YEMEKLERİ
  BOYABAT ŞİVELERİ
  BOYABAT LÜZUMLU TELEFONLAR
  BOYABAT OTOBÜS FİRMALARI
  BOYABAT RESİMLERİ
  BOYABAT VİDEOLARI
  SİNOP TANITIM
  SİNOP TARİHİ YERLER
  SİNOP RESİMLERİ
  SİNOP VİDEOLARI
  SANTRANÇ OYNA
  Sayaç
  iletişim defteri

sitemizde dakika saniye misafirimiz oldunuz .....

Bugün 6 ziyaretçikişi burdaydı!
SİNOP TARİHİ YERLER

Tarihi Yerler

 

Sinop Kalesi

Kenti korumak amacıyla Boztepe Yarımadası'nın en dar yerinde iç ve dış denize açık olarak kurulan Sinop Kalesi, M.Ö. 8. yüzyılda Milet gelerek Sinop'ta yerleşip, koloni kuran kavimler tarafından ilk defa yapıldığı sanılmaktadır. Surlar çeşitli dönemlerde onarılıp yeni bölümlerle sağlamlaştırılıp geliştirilmiştir.

Sinop, 1214 ve 1261 yıllarında Selçukluların eline geçtikten sonra yeniden onarılarak savunmayı güçlendirmek amacıyla iç kale oluşturulmuştur. Onarım sırasında Roma ve Helenistik dönem mimari parçaları kullanılmıştır.

Tarihte birçok olaylara sahne olan Sinop Kalesi, bugün hala yer yer ayakta durmaktadır. Kale, Osmanlı ve cumhuriyet dönemlerinde ceza evi olarak kullanılması ile ünlüdür.

Sinop kent surları, yarımadanın en dar olan boyun kısmı ve Yalı ile Kefevi mahalleleri hariç olmak üzere tüm şehri çepeçevre kuşatmaktadır. Kuzey surları denizin etkisiyle çok yıpranmıştır. Kalenin bugün Lonca Kapısı ve Kum Kapısı olmak üzere iki ana giriş kapısı vardır.

İçkale

Şehrin batı tarafında, Kaleyazısı ile Kumluk denilen sahanın arasındadır. Güney ve kuzey tarafları denizdir. Kale, Selçuklular Sinop’u aldıktan bir yıl kadar sonra esas kısma doğu tarafından uzun bir sur ilave edilerek yapılmıştır. Bu kısım yapılırken Şehrin Eski Mabet, Saray gibi enkazından da istifade edilmiştir. Bu nedenle, bir çok sütunlar, sütun başlıkları ve mabet yazıtları duvar aralarına konulu bir şekilde bulunmaktadır.

İçkele kuzey ve güney bölümü olmak üzere iç içe iki bölümden ibarettir. Güney bölümü içinde Sinop’un tarihi hapishanesi bulunmaktadır.

Boyabat Kalesi

Boyabat ilçesinin bulunduğu Gökırmak Vadisi'nde, karşılıklı sarp iki kayalık tepeden biri üzerinde kurulmuştur. Kale, kayaların doğal yapısına uygun şekilde inşa edilmiştir. Kale bedenleri arasındaki kulelerin bazıları dikdörtgen bazıları yuvarlak olarak yapılmış olup iç kısmında kulelere çıkan merdivenler yer almaktadır. Kaleye giriş güneydoğu köşesinden büyük yuvarlak kulenin yanındaki küçük bir kapıdan sağlanmaktadır. Geç Roma, Erken Bizans dönemine ait buluntuların da sergilendiği yapı, bugünkü haliyle Osmanlı Kalesi özelliği göstermektedir. Bu durum kalenin, Geç Roma döneminden Osmanlı dönemine kadar kullanıldığını göstermektedir.

Boyabat Evleri

İlimizde tescil kararı devam eden 208 adet Osmanlı dönemi sivil mimarlık örneği konut mevcuttur. Bunlar yoğun olarak İl Merkezi ve Boyabat İlçesinde bulunmaktadır. Yöresel kaynaklara bağlı olarak ahşap malzemenin ağırlıklı olduğu konutlar, Bağdadi tekniğinden veya ahşap çatkı arası tuğla malzeme ile inşa edilmiştir. Katlara geçişte ahşap kuşaklar konsollarda desteklenen çıkmalarla taşınılmış bindirme katlar, cumbalar, her cephede ışığı ve havayı içeri dolduran bol pencere, ön cephe iki çıkma arasında ve üçgen alınlıkla son bulunan kapı girintisi ortak cephe özelliklerini oluşturmaktadır. Odalar oturma, yatma, yıkanma ve yeme-içme ihtiyacına cevap vermek üzere dolaplara ve ocaklara sahiptir.

Boyabat Kaya Mezarları

Boyabat İlçesine bağlı ve Boyabat-Kastamonu yolunun 15. Km.sinde bulunan Salar Köyünün güneydoğusunda yer alan, yaklaşık 200 metre yüksekliğindeki kalker kaya oyularak yapılmıştır. Mezarda iç sütunun birer girişi bulunmakta olup, sütunlar üzerinde üçgen alınlık yer almaktadır. Yuvarlak gövdeli sütunlar yukarı doğru incelmektedir. Sütun baş kısımları ve sütun kaideleri kare şeklinde yapılmıştır. Sütun başlıkları aslan figürü şeklindedir, üzerinde iki kademeli olarak oyulmuş düzgün kiriş bölümü vardır. Üçgen alınlığın ortasında aslan kabartması ve alınlığın dışında sağ tarafta iki aslan kabartması daha yer almaktadır. Alınlığın sol tarafında ise aslan ve insan kabartması yer almıştır. Mezar anıtının Paflagonyalılar tarafından yapıldığı sanılmaktadır.

Paşa Tabyaları

Sinop yarımadası'nın güney doğusunda l9.yy.da Osmanlı-Rus savaşları sırasında denizden gelen tehlikeleri önlemek amacıyla yapılmıştır. Yarı ay şeklindedir. 11 top yatağı, cephanelik ve mahzenlerden oluşmaktadır. Paşa Tabyası yeme içme tesisi olarak hizmete açılmış olup İlimiz turizmine hizmet vermektedir. Diğer bir tabya da Korucuk Tabyası'dır. Bu Tabya özel şahsın mülkiyeti içindedir.


Tarihi Cezaevi Müzesi

Cezaevinin bulunduğu alan, Osmanlıların Karadeniz'deki en büyük tersanesi konumunda idi. Cezaevi, iç kalenin içindeki bu eski tersane alanına 3 Ekim 1214 yılında Sinop’u zapteden Selçuklu Sultanı İzzeddin Keykavus tarafından yaptırılmıştır.1887 yılından itibaren ceza evi olarak kullanılmaya başlanmış olan bu yapının etrafı, yüksek kale bedenleriyle çevrilidir.

Hapishaneyi çevreleyen iç kale 11 adet burç ile desteklenmiştir. Burçların yüksekliği denize hakim güney bedende 22 m. Ve surların yüksekliği ise 18 m. dir.3 m kalınlığında olan surların üzerinde iç kaleyi bir uçtan bir uca gezebilme imkanı veren yollar (seğirtmeç) muhafızların gezi yolu olarak kullanılmıştır.

Tersane ve zindan olarak kullanılan pek çok kültürel değeri bünyesinde barındıran İçkalede, 1882 yılında yapılan hapishane binası ile tek kubbeli hamam devrin tipik mimari özelliklerini yansıtmaktadır.

Surların yapımında Arkeik, Klasik ve Helenistik devirlere ait çok sayıda (mabet ve yapıların mimari unsurları) devşirme malzeme kullanılmıştır. Valilik Özel İdare Müdürlüğüne tahsisli olan Eski Cezaevi ziyarete açıktır.

Tarihi Sinop Tüneli

Sülüklü Göl mevkisindedir. Antik döneme ait bu tünelde yapılan incelemelerde, yaklaşık 230 m. uzunluğunda ve 1,5 m. yüksekliğinde olduğu tespit edilmiştir. Giriş kapısından itibaren doğal kayanın oyularak işlenmesinden oluşan tünel, 20-30 m. uzunluğunda ve 1.5 m. çapında silindirik bir havalandırma bacasına sahiptir. Bu havalandırma bacaları, doğal kayalardan oyularak yapılmış olup, üst kısımlardaki moloz taşların birbirine sıkıştırılması suretiyle kapatılmıştır. Sağa ve sola zikzak yaparak ilerleyen tünelde herhangi bir kitabe bulunmamaktadır. Yapılan araştırmalara göre, Sinop'un su seviyesine yakın bir yerleşim yeri olması nedeniyle, kuyu gibi derinliğine değil yatay olarak yapılan bu tünelin su kanalı olabileceği düşünülmektedir.

Alaadin Camii

Erken Türk Camii tiplerine güzel bir örnek olan Alaaddin Camii Sinop'un Selçuklular tarafından fethinden hemen sonra 1267 yılında yaptırılmıştır.

Cami, dikdörtgen planlı olup, beş kubbelidir. Giriş, geniş olan revaklı bölümden sağlanır. Avlunun ortasında bir şadırvan, ve bir köşesinde de İsfendiyaroğulları Türbesi yer alır.

Saray Camii

Tersane Çarşısı'nın arkasındaki sokakta bulunan cami, kesme taştan tek kubbeli olarak yapılmıştır. Cami, 1374 yılında Candaroğullarından Celalettin Beyazıt tarafından yaptırılmıştır. Bu çağa ait işlemeli güzel bir mihrabı ve yapıldığı çağın mimari tarzını yansıtan kubbesi hala bozulmamıştır.

Cezayirli Ali Paşa Camii

Seyyit Bilal Türbesi'ne bitişik olan cami, Selçuklu dönemine aittir. 1876’da Ali Paşa ve 1898’de II. Abdülhamit tarafından tamir ettirilmiştir.

Meydan Kapı Camii

Meydankapı Sakarya Caddesi üzerinde bulunan caminin ilk yapılışı bilinmemektedir. 1878 yılında onarım gören caminin ahşap minaresi çok önemlidir.

Süleyman Pervane Medresesi

Alaaddin Camii'nin kuzeyinde yer alan medrese, Sinop’un düşman baskısından kurtarılmasının bir hatırası olarak 1262 tarihinde Selçuklu Veziri Süleyman Pervane tarafından yaptırılmıştır.

Binanın girişini mermer bir portal süslemektedir. İçinde eyvan karşısında, geniş avlu ortasında bir şadırvan vardır. Avlunun her iki yanında mermer sütunlu revak ve arkalarında 16 küçük oda bulunmaktadır.

Şehitler Çeşmesi

Çeşme, Tersane Çarşısı'ndadır. 1853 Osmanlı-Rus Savaşı'nda şehit düşen denizcilerimizin ceplerinden çıkan paralarla yaptırılmıştır.

Tersane Caddesi ile Balıkçı Limanı arasındaki meydanda Hacı Ömer Camisi'nin doğusundadır. 3.80 m.x3.80 m. boyutlarında bir alana oturtulmuş dışı kesine taşlarla kaplı, üstü tek kubbe ile örtülü bir meydan çeşmesidir.

Zeminde kuzey ve batı cepheleri birleştirilen köşelerde kurnalar arasındaki oluk ya da kanaldan sonra anıtın zemin kaidesi ve bir silme meydana getirilmiş olup, bundan sonra kesme taş kaplamalar sırası gelmektedir. En altta çok dar bir sıra ve onun üstünde daha geniş 2 sıra yer almaktadır.

Boyabat Evleri

Osmanlı dönemi sivil mimari eseri olan evler yoğun olarak il merkezi ve Boyabat ilçesinde bulunmaktadır. Yöresel kaynaklara bağlı olarak ahşap malzemenin ağırlıklı olduğu konutlar, Bağdadi tekniği kullanılarak ve ahşap çatkı arası dolgulu bir tür tuğla malzeme ile inşa edilmiştir. Katlara geçişte, ahşap kuşaklar kullanılmaktadır.

Konsollarla desteklenen çıkmalarla taşınılmış bindirme katlar, cumbalar, her cephede iç içe ve havayı içeri dolduran bol miktarda pencere, ön cephede iki çıkma arasında ve üçgen alınlıkla son bulan kapı girintisi ortak cephe özelliklerini oluşturmaktadır. Odalar genel olarak oturma, yatma, yıkanma ve yeme-içme ihtiyacına cevap vermek üzere tasarlandığı için, dolaplara ve ocaklara da sahiptir.

Balatlar Kilisesi

Roma çağında tiyatro ya da hamam olarak kullanıldığı düşünülen bu yapı, 7.yy.da Bizanslılar tarafından kilise olarak kullanılmaya başlanmıştır. İç kısmındaki fresklerin bir bölümü durmaktadır. Kesme taş ve tuğladan yapılmış olan kilisenin duvarları dört sıra taş, dört sıra da tuğladan örülmüştür. Üst örtüsü içten tonoz, dıştan çatı ile örtülüdür.

Mülkiyeti özel şahsa ait olan yapı Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2000 Yılında Kamulaştırılarak gerekli bahçe düzenlemesi yapılarak halkın ziyaretine açılmıştır.

Boyabat Kaya Mezarları

Boyabat ilçesine bağlı ve Boyabat-Kastamonu yolunun 15. km sinde bulunan Salar köyünün güneydoğusunda yer alan, yaklaşık 200 m. yüksekliğindeki kalker kayalar oyularak yapılmıştır. Mezarda, iç sütunun birer girişi bulunmakta olup, sütunlar üzerinde üçgen alınlık yer almaktadır. Yuvarlak gövdeli sütunlar yukarı doğru incelmektedir. Sütun baş kısımları ve sütun kaideleri kare şeklinde yapılmıştır. Sütun başlıkları aslan figürü şeklinde olup, üzerinde iki kademeli olarak oyulmuş düzgün kiriş bölümü vardır.

Üçgen alınlığın ortasında bir aslan kabartması ve alınlığın dışında sağ tarafta, iki aslan kabartması daha yer almaktadır. Alınlığın ortasında ise aslan ve insan mücadelesine ait kabartma yer almıştır.

yaylacık extra  
   
GAZETELER  
   
 
   
 
 

DUYURU PANOMUZ


YAYLACIK KÖYÜ SİTEMİZDE YENİLEME ÇALIŞMASI BAŞLAMIŞTIR.BOYABAT VİDEOLARI VE DAVULCU HÜZEYİN UZUN VİDOLARI SİTEMİZE EKLENMİŞTİR.BİZİ İZLEMEYE DEVAM EDİNİZ...




www.yaylacikliyiz.tr.gg

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol